Çocuk Alerjisi Keratokonusa Neden Olabilir
Keratokonus gözün en önünde bulunan saat camı gibi tabakanın kornea tabakasının zaman içinde ilerleyerek incelmesi ve öne doğru dikleşmesidir. İlk olarak tek gözde başlayarak zaman içerisinde çift göze yayılan keratokonusa sebep olan en önemli sorun gözleri kaşımaktır. Alerji ile birlikte gözün sulanması, kaşınması ve çapaklanması nedeniyle gözü sert bir biçimde kaşımak zaman içerisinde keratokonusa sebebiyet verebilmektedir. Buradan hareketle yapılan çalışmalar alerjisi ve alerjik astımı bulunan çocuklarda keratokonusun sıklığının arttığını bildirmektedir.
Keratokonus ülkemizde de özellikle Güneydoğuda toz ve polen ikliminin yoğun olduğu bölgelerde artmaktadır. Son yıllarda İzmir ve çevresinde de keratokonus sıklığının arttığını biliyoruz. Steril yaşam koşullarının da etkisiyle çocuklarda görülen alerji sıklığının artması keratokonusun da artışına neden olmaktadır.
Cross Linking ile Daha Net Görüş Sağlanabilir
Keratokonusun tedavisinde en önemli teknoloji son yıllarda gelişmiş olan Cross Linking tedavisidir. Cross linking tedavisinde damla anestezi uygulanmaktadır. Korneadaki epitel doku alınır, göze vitamin içerikli bir damla damlatılır ve ultraviole ışığı uygulanır. Operasyon sonrasında doktorunuzun ilettiği kontrol muayenesi takvimini takip etmek ve reçetelendirdiği damlaları kullanmak tedavinin etkinliği için elzemdir. Bu tedavinin temel amacı hastalığı mevcut durumda durdurmaktır. İşlemin ardından hastaya gözlük ya da keratokonusa özel kontak lensler önerilebilir.
Ayrıca hastaların görme seviyesini arttırmaya yönelik olarak kornea içine halkalar takılması ya da sert kontak lenslerin kullanılması gibi yöntemler de tercih edilebilir. Size en uygun tedavi yöntemine muayenenizin ardından hekiminiz karar verebilir.
Keratokonus Belirtileri Nelerdir?
Keratokonus maalesef gözlük camlarının görme kalitesini artırmaya olan etkisinin zayıf kaldığı tek hastalıktır. Bu hastalarda özellikle sert kontak lensler görme keskinliğini artırma konusunda çok başarılıdır. Keratokonus hastalarının en yaygın belirtisi görme keskinliğinde normal gözlük camlarıyla artırılamayan zaafiyettir. Ayrıca zaman zaman gözleri kısmak, sürekli baş ve göz ağrıları da keratokonus belirtisi olabilmektedir. Anormal şekilde artan, yükselen belli bir yaştan sonra beklentinin dışında artan astigmat bulunması için en önemli ipucudur. Birçok göz hastalığında olduğu gibi keratokonusta da erken teşhis büyük önem taşır. Teşhiste geç kalındığı takdirde hastalık korneanın aşırı sivrileşmesine, bombeleşmiş ve opak hale gelmesine neden olabilir, bu durumda tek tedavi yöntemi kornea naklidir. Keratokonusu rutin muayenelerle erken dönemde tespit etmek ve etkin tedavi ile durdurmak mümkündür.
Keratokonusun Alerjik Göz Kaşıntısıyla İlişkisi
Keratokonus, gözün ön kısmındaki kornea tabakasının incelmesi ve sivrileşmesi sonucu görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır. Alerjik göz hastalıkları, özellikle göz kaşıntısı ile birlikte seyrettiğinde, keratokonus riskini artırabilir. Alerjisi olan kişilerde, gözlerdeki sulanma, kaşıntı ve çapaklanma gibi belirtiler sıkça görülür. Bu belirtiler nedeniyle, kişiler gözlerini sürekli ve sert bir şekilde kaşıma eğilimindedir. Sert bir şekilde kaşımalar, kornea tabakasına zarar vererek zamanla keratokonusa neden olabilir.
Alerjik göz hastalıklarının neden olduğu göz kaşıntısı, çocuklar arasında yaygındır. Çocuklar, göz kaşıntısını kontrol etmekte zorlanabilir ve bu durum, korneanın zayıflamasına ve şekil değiştirmesine yol açabilir. Aynı zamanda, alerjik astımı olan bireyler de gözlerini kaşımakta daha fazla eğilim gösterebilirler. Bu durum, keratokonusun ortaya çıkmasını hızlandırabilir.
Alerjik göz hastalıklarıyla mücadele eden bireylerin, gözlerini kaşımamaları, alerjik belirtileri kontrol altına almak için uygun tedavi yöntemlerini kullanmaları gerekmektedir.
Sık Sorulan Sorular
- Keratokonus nasıl teşhis edilir?
Keratokonus teşhisi, doktor tarafından yapılacak detaylı bir muayene ile konur. İlk aşamada gözlükle düzelmeyen görme bozukluğu tespit edilir. Ardından kornea topografisi veya pachymetry gibi özel testlerle korneanın şekli ve kalınlığı ölçülerek keratokonus varlığı doğrulanabilir. Erken teşhis, hastalığın ilerlemesini durdurmak için önemlidir.
- Keratokonus tedavisinde en etkili yöntem nedir?
Keratokonus tedavisinde etkili yöntemlerden biri Cross Linking tedavisidir. Keratokonus, korneanın yapısını güçlendirerek hastalığın ilerlemesini durdurur. Aynı zamanda, görme kaybını önlemek için gözlük veya kontakt lensler de kullanılabilir. İleri vakalarda, hastaların görme seviyesini artırmak amacıyla kornea içine halkalar yerleştirilebilir veya kornea nakli gerekebilir.
- Keratokonusun tedavisi ne kadar sürer?
Cross Linking tedavisi kısa bir süre içinde tamamlanır ve işlem sonrasında iyileşme süreci birkaç hafta sürebilir. Tedavi sonrasında hastaların düzenli kontrol muayenelerine gitmesi gereklidir. Tedavi sonrası süreç hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
- Keratokonus tedavisi için hangi yaş daha uygundur?
Keratokonus genellikle ergenlik dönemi ve genç yaşlarda başlar. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, hastalığın ilerlemesi o kadar durdurulabilir. Cross Linking gibi tedavi yöntemleri, genellikle hastalığın erken dönemlerinde en etkili sonuçları verir. İleri yaşlarda da tedavi uygulanabilir ama tedavi süreci zorlayıcı olabilir.
Oluşturma Tarihi : 25.05.2022
Güncelleme Tarihi : 28.04.2025